Yakındaki bir köyde Bella babasıyla birlikte yaşıyormuş. Bella çok sevdiği kitaplarda okuduğu gibi bir macera yaşamayı her şeyden çok istiyormuş.

Gaston, Bella ile evlenmek istese de Bella kabul etmemiş. Bella onun çok sıkıcı biri olduğunu düşünüyor ve Gaston da Bella’nın neden her zaman kitap okuduğunu anlamıyormuş. “Bir kadının okuması doğru değil.” dermiş.

Bella’nın babası Maurice bir mucitmiş. Son icadı olan otomatik odun kesiciyle kontluk fuarındaki yarışmaya katılacakmış. Bella babasına “Birinci sen olacaksın!” diyerek destek vermiş.

Maurice fuara giderken ormanda kaybolmuş. Bir kurt sürüsü onu yakındaki bir kalenin kapısına kadar kovalamış.

Maurice içeride neyle karşılaşacağından emin olmadan dikkatlice kalenin bahçesine girmiş.

Maurice asla tahmin edemeyeceği kadar çirkin bir yaratıkla karşılaşmış.

Maurice’in kendisine daha dikkatli bakmaya geldiğini düşünen Çirkin öfkelenmiş. Bu istenmeyen ziyaretçiyi acımasızsa zindana hapsetmiş. Babasının atı eve yalnız dönünce Bella, babasını aramaya çıkmış ve onu zindanda kilitli halde bulmuş.

Bella, Çirkin’e Maurice’i serbest bırakması için yalvarmış. “Onun yerine beni al.” diye teklif etmiş. Çirkin, sonsuza dek kalede kalmaya söz vermesi koşuluyla teklifini kabul etmiş! Kaledeki ilk gecesinde Bella kale hizmetlileriyle tanışmış. Büyücü kadın onları da büyülü eşyalara dönüştürmüş!

Komik ve cana yakın olan hizmetliler Bella’ya özel bir misafir gibi davranmışlar. Akşam yemeği saatinde Bella, Çirkin’in birlikte yemek yeme teklifini reddetmiş ve bu da Çirkin’in hayal kırıklığıyla kükremesine neden olmuş.

Çirkin, büyünün devam edeceğinden endişeliymiş ve Bella’nın bir umut ışığı olduğunu hissetmiş. Çaydanlık Bayan Potts ve şamdan Lumiere, ona sabırlı ve her şeyden önce nazik olması gerektiğini söylemişler. Gecenin ilerleyen saatlerinde Bella, Büyücü kadının bıraktığı büyülü güle rastlamış.

Bella güle dokunmak üzereyken Çirkin gelmiş ve değerli gülü alıp “Çık buradan!” diye bağırmış. Bella kaleden kaçmış ama babasını kovalayan kurtların saldırısına uğramış. Çirkin kendi hayatını tehlikeye atarak Bella’yı kurtarmış. Sonraki günlerde Bella, Çirkin’in içindeki iyiliği fark etmeye başlamış.

Bir akşam Çirkin, Bella’yı tekrar yemeğe davet etmiş. Bu kez Bella teklifi kabul etmiş. Yemekten sonra Çirkin, Bella’i dansa kaldırmış. Balo salonunda dönerek dans ederlerken Çirkin, Bella’e aşık olduğunu anlamış.

Aşkı yüzünden Çirkin, Bella’nın babasını görmesi için eve dönmesine izin vermiş. Bella’nın, Çirkin’den sevgiyle bahsettiğini duyan Gaston çok kıskanmış ve hışımla kaleye gitmiş. Çirkin’i bıçakla yaralamış ve sonra Çirkin kazayla çatıdan düşmüş.

Bella, Çirkin’i güvenli bir yere götürmüş. “Lütfen beni bırakma, seni seviyorum.” diyerek hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamış.

Bella konuşurken son gül yaprağı düşmüş. Sonra renkli bir ışık yağmuru başlamış. Ve Çirkin… …yakışıklı bir prense dönüşmüş!

Büyülü eşyalar da insana dönüşürken prenslerinin ve Bella’nın yeniden birbirlerine aşık olduklarını görüp mutlu olmuşlar.

Güzel ve Çirkin Hikayesi burada bitmiş.

kaynak: Masal oku